Şizofreni: Karmaşık Bir Psikiyatrik Bozukluğun İncelenmesi ve Paranoid Şizofreni nedir?
- Şeymanur ERTÜRK
- 12 Şub
- 3 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 11 Ağu

Şizofreni Nedir?
Şizofreni, bireyin düşünce, duygu ve davranışlarını derinden etkileyen kronik ve ciddi bir psikiyatrik bozukluktur. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından dünya çapında en fazla engelliliğe neden olan hastalıklardan biri olarak kabul edilen şizofreni, yaklaşık her 1000 kişiden 7'sini etkilemektedir. Bu yazımda, şizofreninin klinik özellikleri, nedenleri, tedavi yöntemleri ve toplumsal etkileri ele alınacaktır.
Şizofreni, heterojen bir bozukluktur ve belirtileri genellikle "pozitif", "negatif" ve "bilişsel" olarak sınıflandırılır.
Pozitif Belirtiler:
Halüsinasyonlar: Hastalar, gerçekte var olmayan sesler duyabilir veya görüntüler görebilir. İşitsel halüsinasyonlar en yaygın olanıdır.
Sanrılar: Gerçeklikle uyuşmayan, mantıksız inançlar (örn., takip edildiğini düşünme, büyük bir misyona sahip olduğuna inanma).
Düzensiz Düşünce ve Konuşma: Konuşma sırasında konudan konuya atlama veya anlamsız cümleler kurma.
Düzensiz Davranışlar: Amaçsız hareketler veya uygunsuz tepkiler.
Negatif Belirtiler:
Duygusal Küntlük: Duygusal tepkilerin azalması veya yokluğu.
Sosyal İzolasyon: İnsanlardan uzaklaşma ve iletişim kurmaktan kaçınma.
Enerji ve Motivasyon Kaybı: Günlük aktivitelere karşı ilgisizlik.
Bilişsel Belirtiler:
Dikkat ve Konsantrasyon Sorunları: Odaklanma güçlüğü.
Hafıza Problemleri: Bilgiyi işleme ve hatırlama zorlukları.
Paranoid Şizofreni nedir Kısa Bilgiler
Paranoid Şizofreni nedir : Şizofreninin bir alt tipidir ve temel özelliği, belirgin sanrılar (hezeyanlar) ve sıklıkla işitsel halüsinasyonlarla karakterize olmasıdır. Bu alt tip, şizofreni hastalarının büyük bir kısmını oluşturur ve genellikle diğer şizofreni alt tiplerine göre daha geç yaşlarda (30'lu yaşlarda) başlar. Paranoid şizofreni, düşünce ve davranış bozukluklarının daha az belirgin olduğu bir formdur, bu nedenle hastalar genellikle daha iyi işlevsellik gösterebilir.
Paranoid şizofreninin nedenleri, genel şizofreni nedenleriyle benzerdir ve genetik, biyolojik ve çevresel faktörlerin bir kombinasyonundan kaynaklandığı düşünülmektedir.
Paranoid şizofreni, şizofreninin en yaygın alt tiplerinden biridir ve belirgin sanrılar ve halüsinasyonlarla karakterizedir. Doğru tedavi ve sosyal destekle, hastaların yaşam kalitesi önemli ölçüde artırılabilir. Toplumda şizofreniye yönelik önyargıların azaltılması ve farkındalığın artırılması, bu hastalıkla mücadelede kritik bir rol oynar.
Şizofreninin Nedenleri
Şizofreninin kesin nedeni bilinmemekle birlikte, genetik, biyolojik ve çevresel faktörlerin bir kombinasyonundan kaynaklandığı düşünülmektedir.
Genetik Faktörler:
Ailesel yatkınlık önemli bir risk faktörüdür. Birinci derece akrabalarda şizofreni öyküsü varsa, hastalık riski artar.
Yapılan ikiz çalışmaları, tek yumurta ikizlerinde şizofreni konkordans oranının %40-50 olduğunu göstermektedir.
Biyolojik Faktörler:
Dopamin, serotonin ve glutamat gibi nörotransmitter sistemlerindeki dengesizliklerin şizofreniye yol açtığı düşünülmektedir.
Beyin yapısındaki anormallikler (örn., ventriküllerin genişlemesi, prefrontal korteks aktivitesinde azalma) de rol oynayabilir.
Çevresel Faktörler:
Doğum öncesi enfeksiyonlar, doğum komplikasyonları, erken çocukluk döneminde yaşanan travmalar ve stresli yaşam olayları şizofreni riskini artırabilir.
Şizofreni Tedavisi
Şizofreni tedavisi, belirtilerin kontrol altına alınması ve hastaların yaşam kalitesinin artırılmasına odaklanır. Tedavi genellikle çok yönlü bir yaklaşım gerektirir.
İlaç Tedavisi:
Antipsikotik ilaçlar, şizofreninin pozitif belirtilerini kontrol etmede etkilidir. Ancak negatif belirtilere etkileri sınırlıdır.
İlaçların yan etkileri (örn., kilo alımı, sedasyon) hastaların tedaviye uyumunu zorlaştırabilir.
Psikoterapi:
Bilişsel Davranışçı Terapi (CBT), hastaların sanrı ve halüsinasyonlarla başa çıkmalarına yardımcı olabilir.
Aile terapisi, hasta yakınlarının hastalık hakkında bilinçlenmesini ve destek sağlamasını amaçlar.
Sosyal Destek ve Rehabilitasyon:
Mesleki terapi ve sosyal beceri eğitimleri, hastaların topluma yeniden entegre olmalarına yardımcı olur.
Destek grupları, hastalar ve aileleri için önemli bir dayanak noktasıdır.
Şizofreninin Toplumsal Etkileri
Şizofreni, yalnızca bireyi değil, aynı zamanda ailesini ve toplumu da etkiler. Hastalık, iş kaybı, sosyal izolasyon ve damgalanma gibi sorunlara yol açabilir. Toplumda şizofreniye yönelik önyargılar, hastaların tedaviye erişimini ve toplumsal entegrasyonunu zorlaştırmaktadır. Bu nedenle, şizofreni hakkında farkındalık yaratmak ve destek sistemlerini güçlendirmek büyük önem taşır.
Şizofreni, karmaşık ve çok boyutlu bir psikiyatrik bozukluktur. Erken teşhis, uygun tedavi ve sosyal destek, hastaların yaşam kalitesini önemli ölçüde artırabilir. Şizofreni hakkında daha fazla araştırma yapılması ve toplumsal farkındalığın artırılması, bu hastalıkla mücadelede kritik bir rol oynayacaktır..
Sağlıkla kalın ...
Sakarya Adapazarı Klinik Psikolog -Aile Danışmanı-Oyun Terapisti-EMDR Terapisti-Çocuk Psikoloğu-Aile ve Çift danışmanı
Şeymanur Ertrük ..

📞 Telefon: [0 551 004 70 90]
📌 Google Haritalar’da “Sakarya Psikolog Şeymanur Ertürk” yazarak kolayca ulaşabilirsiniz.